Malvinas (Falkland) adaları için beklediğimiz izin belgesi nihayet geldi. Belgeyi beklerken boş durmadık. Tekneyi önümüzdeki yol için hazırlamaya koyulduk. İlk icraatımız elden geçirmeye çalıştığımız elektrik sistemini bozmak oldu! Hepsi aynı renkte siyah kabloları öylesine karıştırmışız ki, eski haline getirmek bir haftamızı aldı. Arkasından yol için gerekli kumanya, su, mazot tekneye yüklendi. Yelken donanımına, mekanik aletlere, elektrikli-elektriksiz diğer ekipmana ve motora dair, bir arıza durumunda gerekli olabilecek, malzemeler elden geldiği ve burada bulunabildiği oranda alındı, sığanlar dolaplara, sığmayanlar oraya buraya yerleştirildi.
Tuzla’daki Promar’ın atölyesinde yatan oto pilotumuzun ruhunu teslim ettiği haberi moralimizi bozdu. Piyasadan ikinci el bir tane bulma çabalarımız ise İstanbul ve ABD’den yardımcı olmaya çalışan Zuhâl Atasoy, Murat Aktürk ve Ahmet Katırcıoğlu’nun çabalarına rağmen netice vermedi. Üzüldük, ama üzülmenin neye faydası var ki… Elimizdekilerle idare etmeye karar verdik. Kıçtaki rüzgâr dümenini parçalarını, vidalarını denize düşürmeden açtık, her bir yanını temizleyip yağladık. Yedek oto pilot elektronik olduğu için ona yapabileceğimiz bir şey yoktu. Fakat gene de gönlünü aldık; önüne arkasına güzelce okuyup üfledik! Yolda ikisine de çok iş düşecek. İnşallah dümeni bize bırakmazlar…
‘Yapılacak İşler’ listesinde daha üzerinin çizilmesini bekleyen bir sürü iş var, ama hepsini halletmeye kalksak, öyle görünüyor ki burada yaşlanacağız! Eksiklerimiz için bazen üzülüyorum. Neyse ki Türkçeye bizim durumumuzdakileri teselli edecek kadar özlü söz girmiş. İçim sıkıldıkça bunlardan birini hatırlıyorum: “Kervan yolda düzülür…” ya da “İstim arkadan gelsin…” İyi geliyor… İçimin rahatladığını, hafiflediğini hissediyorum. Allah atalarımızdan razı olsun.
Kısmet olursa önümüzdeki hafta başında yola çıkıyoruz. Önce Beagle kanalı üzerindeki Harberton adlı demir yerine gideceğiz. Orada uygun havayı bekleyeceğiz. İlk müsait pencerede Atlantik okyanusundaki Malvinas adalarına doğru yelken basacağız. Her uzun yol yeni bir macera. Her macera ise yeni bir hayat…