Ekvator çizgisine yaklaşıyoruz. Saat şimdi 13.00 Gmt, Ekvatorun 25 mil kuzeyindeyiz. Ortalama hızımız 5.5 knot. Demek ki Uzaklar II, 4-5 saat sonra Ekvatoru geçerek Güney Yarıküreye ulaşmış olacak. Bu benim üçüncü geçişim. Sibel’in ise ilk geçişi… Bu nedenle epey heyecanlı… Bu anı kaçırmamak için sık sık güverteye çıkıyor. Kırmızı Ekvator çizgisini bir an önce görebilmek için gözleriyle ufku tarıyor!
Ekvatoru geçerken bu anın şerefine küçük bir tören yapmak çok eski bir denizcilik geleneğidir. Kimi saçlarını usturayla sıfır numaraya vurur, kimi ekvator çizgisinin üzerinde banyo yaparak kirli sularını arkasında bırakır. Daha başka bir sürü ritüel vardır. Son zamanlarda bunlara ekvatoru geçerken maskeli balo yapmak da eklendi!
Biz ekvatoru geçerken bu özel anı, en yaygın kutlama biçimiyle, birer kadeh içkiyle kutlayacağız. Ben değişiklik olsun diye çay demleyip içmeyi önermiştim. Ama bu teklifim ilgi çekmedi. Sibel’in arkadaşı Yeşim Güngör yola çıkarken bir şişe şampanya vermişti. Teknede daha bir sürü hediye şişe var, ama hepsinin üzerine “… Horn Burnunu geçerken için…” diye not düşülmüş, açamıyoruz.
Neyse ki Yeşim şişesinin üzerine, “… Okyanusu geçerken için…” diye yazmış. Kırmızı çizgiyi geçince işte bu şişeyi patlatacağız. İlk bardağı bizi buralara kadar selametle getiren Uzaklar II’nin güvertesine dökeceğiz. İkinci kadeh Neptün’ün hakkı… Bizden sakin denizlerini esirgememesi dileği ile bu bardağı da küpeşteden aşağıya, Güney Yarıkürenin sularına dökeceğiz. Şişede kalanı da artık biz içeceğiz.
Uzaklar II bundan sonra uzunca bir süre Güney Yarıkürede seyredecek. İnşallah bu seyirleri de kazasız belasız tamamlayacak.