Dün saat 17.15 Gmt’de Ekvatoru geçtik. Çizgiyi geçerken sabahtan planladığımız kutlamayı yaptık. Şampanya şişesinin mantarı köpükler saçarak Güney Yarıküreye uçtu. Bir bardak Uzaklar II’ye, bir bardak Neptün’e sunduk. Kalanını da biz içtik; seyahatimizin bundan sonraki kısmının da selametle tamamlanmasını dileyerek…
Hava açık. Rüzgar güneydoğudan 4-5 kuvvetinde esiyor. Yarım saat içinde oltaya peş peşe iki balık geldi. Ancak ikisini de oltayı toplarken kaçırdık. İlki dorado (lambuka) idi, suyun üzerinde yan yan kayarak geliyordu, son anda kurtuldu. Diğerini göremedik.
Biraz önce şafttan gelen sesle irkildik. Ses artarak uğultu halini aldı. Önce şanjmana bir şey oldu diye korktuk. Zira günlerdir motor çalışmadı. Şanjman hidrolik olduğu için yelkenle giderken şaft dönüyor. Arada elimi üzerine koyarak ısınma var mı, diye kontrol ediyorum. Herhangi bir sıcaklık artışı tespit edememiştim. Tekrar kontrol ettim, normal. Meğer şaftın içinde döndüğü kovan ısınmış, el değmiyor. Üzerine ıslak havlu koyarak soğutmaya çalışıyoruz. İlk fırsatta oraya bir çözüm bulmalıyız. En iyisi bir şaft freni yapmak, ama nasıl…
Saat 18.00’da mevkiimiz 02 derece 09 dakika Güney, 031 derece 49 dakika batı. Fernando Noranha Adası’nın 100 mil kuzeydoğusundayız. Kısmet olursa yarın adaya varacağız.